“Öyküler neye öykünür? Neyi isaretler, neye dairdir öyküler?“ diye sorsam, bunun muhtemel cevabi söyle olurdu herhalde: Öykü hayati, hayatin ta kendisini öykünür. Hayattandir ama hayat degildir. Insan olmanin en derin sularindan süzülüp gelir, gelirken geçtigi yerlerin kokusunu, tuzunu, tozunu beraberinde getirir ama yine de kaynaktaki haliyle ayni degildir. Dolayisiyla öykü okumak, hayati ve insani dogala özdes haliyle, evirip çevirmeden, en yalin sekliyle okumaktir çogu kere. Belki binlerce öykü, hikaye, mesel, masal okudum bu çalismayi hazirlarken. Bunun en basta benim düsünce ve hayal hamuruma muazzam katkilari oldugunu bizzat gördüm. Yüzyillar boyunca halk irfaninin bu öykü, mesel ve hikayeler yoluyla tasindigini, hikayelerle, öykülerle düsünmenin insanda ayri bir bilgelik insa ettigini bir daha kavramak olaganüstüydü dogrusu. Iyice anladim ki insanlara (ve sik sik kendine) saatlerce teorik ve teknik terimlerle konusmak yerine bir öykü anlatmak, bir temsil getirmek, bir nükte yapmak yeterli olabilmektedir. O vakit düsündüm ki bilgelik, erdem, anlam, anlasmak her zaman yüce daglarin basinda bir mor isik halesi seklinde belirmez: Çogu kere o yüce dagin eteklerindeki küçük, mütevazi bir çakil tasinin bagrinda uyuklamaktadir. Öykü okuyabilene, mesel söyleyebilene, “Yasama Sevinci“ duyabilene ne mutlu... (Arka Kapak)
Ürün Adı: Yaşama Sevinci Öyküleri
Ürün Kodu: 9789756700846
Yazar: Yusuf Özkan Özburun
Basım Yılı: 2004
Kapak Türü: Karton Kapak
Sayfa Sayısı: 170
Kağıt Cinsi: 2. Hamur
Çevirmen: